Yumurta satan yaşlı amca

0 4.251

Neler Bulacaksınız?

Yumurta Kaç Para… Yaşlı bir adam kaldırımın kenarında bir sepet içinde yumurta satıyordu.

Genç bir adam eşiyle park halindeki arabasının yanına geldi, eşi yumurtalar güzele benziyor deyince adam yaşlı adamın yanına gelip sepetten bir yumurta alıp sorar;

“Yumurta ne kadar?”

Yaşlı adam cevap verir: “Evlat bunlar köy yumurtası kendi tavuklarımın, tanesi 1 lira”

Genç adam;”Ben 10 yumurta alacağım ama 5 TL vereceğim yoksa almam” der.

Yaşlı adam;

“Market bile 75 kuruştan alıyor o paralara verecek olsam ne uğraşayım, gider oraya veririm” deyince genç adam tamam 75 olsun der ve en irilerini seçmeye başlar.

Yaşlı adamın paraya ihtiyacı vardır ve sesini çıkarmaz, neyse der ve 10 yumurtayı 7,5 tl ye verir.

Genç adam da pazarlık edip 2,5 tl kâra geçmenin gururunu duyarak arabasına biner ve “Al hayatım sana en iri en tazesinden köy yumurtası, üstelik pazarlık bile ettim” diyerek eşine verir.

Aynı genç adam eşiyle birlikte bir restorana gider, yemeklerini sipariş edip keyifle yedikten sonra, garsondan hesabı isterler 130 TL hesap gelir. Genç adam 20 tl de bahşiş bırakıp 150 tl öder.

Restoran sahibi gayet memnun , garsonlar gayet memnun. Restoran sahibi ve garsonlar için oldukça normal ama yumurta satıcısı yaşlı adam için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.

Mesele şu ki; Neden ihtiyacı olmayanlara cömert olduk, zavallı ihtiyaç sahibi, üstelik dilenmeyip de geçinmeye çalışan insanlara karşı acımasız olduk? Onlardan koparılan üç kuruşu kâr saydık.

“Alan razı veren razı niye fazla vereyim ki, neden pazarlık etmeyeyim ki enayi miyim ben” mantığı.
İhtiyacın olmadığı halde ihtiyacı olandan satın almak gibi onurlu hayır işlerini unuttuk mu acaba?

Bir yerde okumuştum.

Babam, ihtiyacı olmasa bile yüksek fiyatlarla fakir insanlardan basit ürünler satın alırdı.

Bazen onlar için gereksiz şeyler alırdı fazladan para öderdi.Bu rol beni endişelendirdi ve ona,
-“Neden böyle yapıyorsun.?” diye sormuştum
Babam şöyle cevap vermişti :
-” Bu, insanların onurunu kırmadan, yapılan yardımdır.

YOĞURTÇU

Osmanlı’da havanın aşırı soğuk olduğu bir günde, ermiş bir zat dışarıyı seyrediyormuş. Yoğurtçunun sesini duyup, hanımına “kap getir yoğurt alayım” der. Hanım “yoğurt var. İhtiyacımız yok” deyince, Mübarek de “Bizim ihtiyacımız yok ama yoğurtçunun ihtiyacı var ki bu soğukta sokaktan üçüncü geçişi…” der…Hayatta; iyi insanlarla, , kuldan utanması olan insanlarla karşılaşmanız dileği ile…

Yorum Yapın